1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Yapay Zeka ile Hazır Bilgi, Eksik Yaratıcılık

Yapay Zeka ile Hazır Bilgi, Eksik Yaratıcılık

Yapay Zeka ile Hazır Bilgi, Eksik Yaratıcılık
Yapay Zeka ile Hazır Bilgi, Eksik Yaratıcılık
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir zamanlar öğrencilik, bilgiye ulaşmak kadar o bilgiyi kendi cümlelerinle yeniden kurabilme becerisine dayanırdı. Kitaplar karıştırılır, notlar alınır, cümleler bozulur, yeniden yapılırdı. Her üretim bir çaba, her çaba ise kişiye ait bir imza taşırdı. Bugünse, tek bir komutla hazır metinler önümüze seriliyor. “Yapay zekaya sordum” demek, araştırma yapmaktan daha makbul hale geldi.

Yapay zeka, en basit tanımıyla insan benzeri düşünme, öğrenme ve karar verme yeteneklerini taklit eden bilgisayar sistemlerini ifade ediyor. Sesi yazıya çeviren uygulamalardan, yüz tanıma teknolojilerine; öneri motorlarından sürücüsüz araçlara kadar hayatımızın birçok alanında kullanılıyor. Sağlık, finans, hukuk, pazarlama, eğitim… Neredeyse her sektörde karşımıza çıkıyor. Eğitim alanında da hızlı geri bildirimler sağlama, bireyselleştirilmiş öğrenme ortamları oluşturma gibi önemli faydaları var. Ancak her güçlü aracın bir yan etkisi olur; özellikle ne zaman, nerede ve nasıl kullanılacağı doğru belirlenmezse.

Bugün öğrenciler arasında yaygınlaşan yapay zeka kullanımı, ödevlerin “yapılması” değil “hazırlatılması” noktasında ciddi bir tartışmayı da beraberinde getiriyor. Zira ödevi kendi zihninde yoğurmak yerine yapay zekaya yazdıran bir öğrenci, sadece bir metni değil, düşünme becerilerini de devre dışı bırakıyor. Hazır bilgiyle geçen bir eğitim hayatı, özgün fikirlerle yoğrulmamış bireyler doğuruyor.

Oysaki bir ödev, sadece not almak için değil; düşünebilmek, sorgulayabilmek ve üretmek için vardır. Öğrencinin zihinsel emeğini yansıtmayan bir metin, ne kadar “kusursuz” görünürse görünsün, eksiktir. Çünkü orada kişisel çaba, deneme-yanılma, yaratıcı düşünce yoktur; hatta bu durum başkasının ürettiği kelimeleri sahiplenmekten ibaret olarak bile görülebilir.

Uzmanlar bu konuda oldukça net: Yapay zeka bir yardımcı olabilir, fakat asla bir üretici yerine geçmemelidir. Akademik süreçlerde yapay zekanın bilinçli ve etik kullanımı üzerine rehberler hazırlanmalı, eğitim kurumları bu konuda şeffaf politikalar geliştirmelidir. Ödev hazırlarken kaynak taramasında, yapı iskeleti oluşturmada ya da yazım kontrolünde teknolojiden faydalanmak asgari düzeyde kabul edilebilir. Ancak tüm metni doğrudan yapay zekaya yazdırmak, bireyin kendisine zarar vermesiyle eşdeğerdir.

Teknoloji bir nimet olabilir. Doğru ellerde, doğru amaçlarla kullanıldığında. Ama bu nimet, yanlış kullanıldığında değersizliğe dönüşür. Asıl mesele, teknolojinin gücünü değil, insan aklının değerini hatırlamakta gizli.

Bugünün öğrencisi, yarının yazarı, bilim insanı, düşünce insanıdır. Eğer bugün hazır metinlerle yetinirsek, yarının dünyasında özgün fikrin yerini tekrara bırakırız. Bu yüzden teknolojiyle kurduğumuz ilişki, sadece ne kadar kullandığımızla değil; nasıl kullandığımızla da ölçülmeli.

Kaynak: habergalerisi.com köşe yazarı Zuhal Sönmezer

Yapay Zeka ile Hazır Bilgi, Eksik Yaratıcılık
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir